Giriş Yapın
 
    
Şifremi Unuttum? Kullanıcı   |   Register
Kaydolun

Kadın Hastalıkları ve Doğum

 

 

 

 

Özel Tınaztepe Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölümünde pek çok ailenin sağlıklı çocuk sahibi olmasına yardımcı olunmakta ve kadın sağlığı konusunda her türlü koruyucu ve tedavi edici tıbbi uygulama yapılmaktadır.

 

Özel Tınaztepe Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum polikliniğinde hafta içi günlerde 9.00-18.00 ve Cumartesi günleri de 9.00-13.00 saatleri arasında uzman hekimler tarafından poliklinik hizmeti verilmektedir.

 

Yataklı tedavi hizmeti, doğum ve kadın hastalıkları ile ilgili her türlü müdahale, büyük veya küçük ameliyatlar, acil durumlarda haftanın her günü muayene ve tedavi uzman hekimler tarafından kesintisiz sürdürülmektedir.

 

Özel Tınaztepe Hastanesi, kadın hastalıklarının tetkik ve tedavisi, doğum ile ilgili her türlü müdahale için gereken tüm imkanlarla donatılmıştır. Hem Yenidoğan, hem de Prematüre Yenidoğan (37 haftadan önce doğan) Yoğun Bakım Üniteleri (küvöz, suni solunum cihazı) mevcutdur. 7 gün - 24 saat, doğum ile ilgili müdahalelerde anestezi uzmanı, çocuk hastalıkları uzmanı ve kadın doğum uzmanı hazır bulunmaktadır.

 

Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölümleri’nde hizmetler, diğer bölümlerle işbirliği içinde çalışan, konularında uzman hekimler tarafından yürütülmektedir.

 

 

 

Verilen Hizmetler

 

Kadın Hastalıkları Muayenesi

 

Gebe muayenesi (normal ve riskli gebeliklerin saptanması ve takibi)

 

Gebelerin ultrasonografik incelemeleri

 

Gebelikte doppler ultrasonografi incelemeleri

 

Gebelikte girişimsel işlemler (Amniyosentez)

 

Gebelere uygulanan testler

 

        - 1. ve 2. trimester Down sendromu tarama testleri,

        - 50gr, 100gr şeker yükleme testleri,

        - Fetal kalp hızı testi (Kardiotokografi – NST, CST)

        - Rahim ağzı uzunluğu ölçümü (erken doğum tehditi)

        - Ultrasonografi (4 Boyutlu, Renkli Doppler USG)

 

Doğum (Normal doğum, müdahaleli doğum, Sezaryen ameliyatı ile doğum)

 

Doğum sonrası muayenesi (Doğumdan kaynaklanan yırtıkların ve vajina bollaşmasının tanı ve tedavisi)

 

Rahim ağzı kanseri için tarama testi (Pap Smear testi), HPV taraması ve tiplendirmesi, rahim ağzı kanseri ve aşısı hakkında bilgilendirme

 

Tanısal biyopsi (rahim içi, rahim ağzı, hazne ve vulvadan parça alınması)

 

Kolposkopi eşliğinde biyopsi (rahim ağzından büyüteç altında parça alınması)

 

Rahim ağzı yaralarının tanısı ve soğuk uygulama ya da yakılarak tedavisi (Kriyoterapi, elektrokoterizasyon)

 

Kısırlık tanısı ve tedavisi (Çiftin değerlendirilmesi ve tedavisi)

 

        - Aşılama (İntrauterin İnseminasyon)

        - Semen analizi (erkek sperm analizi)

 

Histerosalpingografi (rahimin, tüplerin ve leğen kemiği içerisindeki karın boşluğunun görüntülenmesi ve tedavisi)

 

Laparoskopi (mini kamera ile karın boşluğunun - özellikle tüpler, yumurtalıklar ve rahimin görüntülenerek – bunlara ait hastalıkların tanı ve tedavisi)

 

Histeroskopi (mini kamera ile rahim ve rahim ağzının görüntülenerek, hastalıklarının tanı ve tedavisi)

 

Rahim içi araç (Spiral) takılması (Bakırlı ve hormonlu spiral)

 

Tahliye küretajı (Yasal sınırlar içerisinde - 10 haftadan daha küçük gebelik - isteğe bağlı gebelik sonlandırma)

 

Hymenoplasti (İlişki sonrası kızlık zarının eski haline getirilmesi)

 

Menapoz (adetlerin sonlandıktan sonraki dönem) şikayetleri, tanısı ve tedavisi

 

İdrar kaçırma (Üriner inkontinans), rahim ve beraberinde vajina duvarlarının sarkması (sistosel, rektosel, uterin prolapsus) tanı ve tedavisi

 

Osteoporoz (kemik erimesi) tanı ve tedavisi

 

Yüksek riskli gebelikler

 

Ülkemizde her yıl yaklaşık olarak; 1 milyon 500 bin bebek dünyaya geliyor. Her yıl gebe kalan kadınların yüzde 5-10´unu yüksek riskli gebelikler oluşturuyor. Yani her yıl hamile kalan kadınlardan 75 bin-150 bin arasında değişen sayıdaki kadınların hamileliği yüksek risk taşıyor.


Hamile bir kadının yüksek riskli olarak değerlendirilmesine neden olan sebepler özet olarak aşağıda belirtilmiştir;

 

İleri yaş (35 yaş ve üstü)

 

Tekrarlayan düşük ve genetik hastalık öyküsü olanlar,

 

Gebeliğinde ilaç, röntgen ışını gibi zararlı etkenlere maruz kalanlar, mesleki olarak risk altında olanlar,

 

Diyabet, epilepsi, yüksek tansiyon, tiroid, kalp, karaciğer ve böbrek hastalıkları olanlar,

 

Kan uyuşmazlığı, çoğul gebelikler ve Bebekte anomali saptanan ve büyüme-gelişme geriliği olan gebelikler,

 

Bu gibi bir hastalığı veya durumu olan gebelerin ve anne adaylarının düzenli olarak takip ve gerektiğinde tedavi altına alınmaları hem anne hem de bebeklerinin sağlığı açısından çok önemlidir.

 

 

Muayeneler

 

Kadın Hastalıkları Huayenesi (Jinekolojik muayene)

 

Muayene öncesinde vajinal duş yapılması, vajinal krem-fitil gibi ilaçların kullanılması ve cinsel ilişkide bulunulması yapılacak muayene, tetkik ve sonuçlarını etkileyebileceği için önerilmemektedir. Muayene esnasında mesanenin (idrar torbası) boş olması daha rahat muayene olmanızı sağlar. Bunun dışında, ultrasonografi ve muayene esnasında zorluk çıkarabileceği için, sıkı kıyafetlerin giyilmesini önerilmez. Aynı zamanda, sizde bulunan daha önce yapılmış tüm film ve tetkiklerinizi dosyanızla beraber doktorunuza göstermek için yanınızda getirmeyi unutmayınız.

 

 

 

 

Gebe muayenesi

 

Gebelik, başından sonuna kadar her döneminde farklı incelemelerin yapıldığı, anne sağlığı yanında bebeğin de sağlığının izlendiği çok önemli bir dönemdir. Tüm kadınların, gebe kalmadan önce en az bir kez kontrole gelmeleri önerilir. Bunun dışında gebe olduğunu anlayan anne adaylarının mümkün olan en kısa zamanda gebelik takiplerine başlaması uygundur. Gebeler, doğum polikliniğimizde ilgili doktor tarafından belirlenen zamanlarda muayene, ultrasonografi, ikili test (ense saydamlığı ölçümü), üçlü test, amniyosentez (şayet gerekirse), Doppler USG ve NST gibi çeşitli tetkikler için çağrılmaktadır. Muayene için gelirken, sizde bulunan daha önce yapılmış tüm tetkiklerinizi beraber getirmeyi unutmayınız.

 

Doğum sonrası muayenesi

 

Gerek normal yolla, gerekse sezaryen ile yapılan doğumlardan 6 hafta sonraki kontrol için randevu almanız uygun olur. Bu randevuda doğum sonrasında görülebilen bir takım sorunların tanı ve tedavisi için önem arz etmektedir.

 

Ultrasonografi

 

Kadın hastalıklarının incelenmesinde, gebelerin takibinde ve kısırlık tedavisi sürecinde normal muayenenin bir parçası olarak ultrasonografik değerlendirmeler yapılmaktadır.
Kliniğimizde, hastaların ultrasonografi ile değerlendirilmesi iki farklı yöntemle yapılmaktadır. Transabdominal ultrasonografi görüntülemenin karın cildi üzerinden yapıldığı ultrasonografidir. Transvajinal ultrasonografi ise vajina içerisinden özel bir prob (ultrasonun hasta ile temasta olan uç kısmı) ile yapılan ultrasonografidir. Adet görüyor olmanız her iki ultrasonografi için bir engel teşkil etmez.

 

Transabdominal ultrasonografi: Vajinal yolla sonografi uygulanamayacak hastalarda (evli olmayanlar gibi) inceleme karından yapılacağı için mesanenin dolu olması önemlidir. Bunun için hastanın su içerek idrara sıkışması istenir.

 

Transvajinal ultrasonografi: Bu yöntem, daha yüksek görüntü kalitesi sayesinde bir çok hastalığın teşhisi açısından transabdominal ultrasonografiye göre daha çok tercih edilir. Transabdominal ultrasonografinin aksine mesanenin boş olması gereklidir.

 

Gebelerin ultrasonografik incelemeleri

 

Gebelik süresince hem normal gebeliklerin hem de riskli gebeliklerin takibinde ultrasonografi bir çok sorunun erken teşhisine olanak sağlamış en önemli tetkiklerden birisidir. Gebelerde ultrasonografi anne karnındaki bebeğin muayenesi olarak düşünülebilir. Bu açıdan her 3 aylık dönemlerde en az birer kez olmak üzere ultrasonografik değerlendirme yapılması önerilmektedir.
Erken gebelik döneminde yapılan ilk ultrasonografi özellikle önemlidir, çünkü bu sayede bebeğin gebelik haftası tam olarak saptanır ve sonraki izlemler buna göre değerlendirilir, ayrıca erken gebeliğin normal yerleşimli bir gebelik mi olduğu, yoksa bir dış gebelik mi olduğu da ultrasonografi ile kolaylıkla anlaşılabilir.
Bu inceleme sırasında bebeğin çeşitli vücut ölçümleri yapılmakta, tahmini ağırlığı hesaplanmakta, sıvı miktarı ölçülmekte, plasenta (bebeğin eşi) değerlendirilmekte ve elde edilen bulguların gebelik haftası ile uyumlu olup olmadığı saptanmaktadır. Gebelerde ultrasonografi için aç gelmek gerekli değildir. Daha önce yapılan ultrasonografi ve tetkik sonuçları yanınızda bulunmalıdır.

 

Gebelere uygulanan testler

 

Down Sendromu tarama testleri

 

Down Sendromu, toplumda yaklaşık olarak 600-700 doğumda bir gözlenen, zeka geriliği ve çeşitli anomaliler ile birlikte olabilen önemli bir kromozom hastalığıdır. Bu nedenle tüm gebeler, Down Sendromu açısından taranmalıdır. Bu tarama iki şekilde yapılmaktadır:

• 11-14. gebelik haftaları arasında: 1. Trimester tarama testi (ikili test)

• 16-18. gebelik haftaları arasında: 2. Trimester tarama testi (üçlü test – dörtlü test)

Size uygun olan testleri takibinizi sürdüren doktorunuz bildirecektir. İkili test sonucunda yüksek risk saptanırsa daha ileri tetkik olarak koryon villus biyopsisi (11-15 haftalar arasında plasentadan parça alınması) yapılması önerilirken üçlü testte yüksek risk saptanırsa daha ileri tetkik olarak amniyosentez (15-20 haftalar arası bebeğin sıvısından örnek alınması) yapılması önerilir.

Şeker yükleme testleri

 

24-28. gebelik haftaları arasında, gebelik diyabeti (şeker hastalığı) için 50 gram şeker yükleme testi yapılmaktadır. Bu testin zamanını poliklinik izlemi sırasında doktorunuz belirtecektir. 50 gram şeker testi anormal olan hastalar ile risk faktörlerine sahip hastalarda 100 gram şeker yükleme testi yapılır.
Bu risk faktörleri varlığında 24-28. gebelik haftaları beklenmeden ilk başvuru anında 100 gramlık şeker yükleme testi yapılır. Normal çıkması halinde bu test 24-28. haftalar arasında tekrarlanır.
Şeker yükleme testlerinde hastadan yoğun şeker içeren bir su içmesi istenir. Bu nedenle bu suyun içilmesini kolaylaştırmak için yanınızda bir adet limon getirmeniz tavsiye edilir.
50 gram şeker yükleme testi: Hastanın aç olması gerekli değildir. Sadece hafif bir kahvaltı yeterlidir. Şekerli su içildikten 1 saat sonra hastadan kan alınır.
100 gram şeker yükleme testi: Hastanın kahvaltı yapmadan aç gelmesi gereklidir. İlk önce açlık kan şekerine bakılır, şekerli su içildikten sonra birer saatlik aralar ile 3 defa daha kan alınır.

 

Histerosalpingografi (HSG – Rahim tüp filmi)

 

HSG rahim içi ve tüplerin incelenmesini sağlayan bir testtir. Genelde kısırlık sorunu olan kadınları değerlendirmede kullanılır. Bu tetkik diğer testlerin aksine radyoloji bölümünde kadın-doğum hekimi tarafından yapılır. Kadın-doğum hekimi tarafından yapılan muayene ve rahim içine verilen özel radyoopak madde (rahim içine verilen sıvı ilaç) sonrasında birkaç defa film çekilir.
HSG esnasında hastanın adetli olmaması gereklidir. Kanamasının başladığı ilk gün 1. gün kabul edildiğinde 6 ile 12. gün arası yapılması uygundur. Test için aç gelmek gerekli değildir, hafif bir kahvaltı önerilir.

 

Rahim içi araç (RİA) takılması

 

Hastaların aç gelmesine gerek yoktur, hafif bir kahvaltı yeterlidir. Tercihen olgunun adetinin yoğun olduğu günlerde (adetin 2. veya 3. günü) takılması daha uygundur. Kişinin isteği doğrultusunda kanaması olmadığı dönemde de takılabilir. Gebe olmadığını teyit etmek gerekir. İşlemden 15 gün sonra olgunun kontrole gelmesi önerilir.

 

 

 

 

 

 

 

 

 
Copyright © 2012 | Özel Tınaztepe Hastanesi | Powered by Mini Bilişim